Ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerinde serbestçe dolaşımını sağlayan ürün pasaportu niteliğinde bir işarettir. Avrupa Birliği "Yeni Yaklaşım Direktiflerine" uygunluk göstergesidir. "Conformité Européenne” adının baş harflerinin kısaltmasıdır. Avrupa Birliği mevzuatı gereğince topluluk sınırları içine giren ve/veya içinde dolasan ve halihazırda 23 grup üründe bulunması gereken bir markalamadır.Avrupa içinde her çeşit ürünün serbest dolaşımı ve büyük bir iç pazarın kurulması için ticarette teknik engellerin kaldırılması gerekmektedir. "Yeni Yaklaşım" olarak adlandırılan emniyet, sağlık, çevre ve tüketiciyi korumaya yönelik hazırlanan sisteme göre yürürlüğe giren direktifler kullanılmaktadır. Bu direktiflerde belirtilen koşullara uyulması yasalarla zorunlu kılınmıştır. AB'ne üye ülkeler, bu direktifleri genellikle iki yıllık geçiş süresinde ulusal yasaları konumuna getirmekle yükümlüdürler.Bu güne dek 23 yeni yaklaşım direktifi yürürlüğe girmiştir. Üreticiler bu direktiflere uygunluğu, ürünlerine iliştirdikleri "CE İşareti" ile ispatlarlar. Ürünün tüm özellikleri, teknik çizimleri, uygulanan Standartlar v.b. konuları içeren bilgileri de hazırladıkları "Teknik Dosya"larda belirtirler. Ancak ürünleri için onaylanmış direktifin bulunmaması durumunda ulusal yasaları uygulayabilirler. Bu durumda bir üye ülke, diğer bir ülkenin kendi yasalarına uygun olarak ürettiği ürünlerin ithalatına izin vermek zorundadır. Bu da "Karşılıklı Tanınma İlkesi" olarak bilinmektedir. 1995 yılından bu yana Teknik olarak Avrupa Birliğine uyum çalışmaları yürüten ülkemizde de CE yasal mevzuatı 11/7/2001 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 4703 sayılı “Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulamasına dair Çerçeve Kanun”la, 11 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. O nedenle CE yönetmeliği kapsamına giren tüm ürünlerin ilgili kurallar gereğince işaretlenmesi gerekir.
CE İşareti yetkili bir kuruluş tarafından verilmez. Üretici ürününe kendisi iliştirir. Eğer ürünü risksiz ise, ürünün temel gereklere uygunluğunu kendisi beyan edebilir.Burada, üreticinin bu büyük sorumluluğu, güven ilkesini sarsmayacak şekilde taşıması gerekir. AB mahkemelerinde uygunluğu beyan edilip, temel gerekleri sağlamadığı belirlenen ve piyasadan toplatılan ürünlerle ilgili, üreticiye uygulanacak cezai yükümlülüklere ilişkin pek çok davanın sürdüğü bilinmektedir. Ürünü riskli ise; ürünün temel gereklere uygunluğunun incelenmesi, onaylama yöntemiyle yapılır. Ürünün,risk derecesine bağlı olarak, ilgili Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş ve AB'nin de resmi olarak tanınan bir Onaylanmış Kuruluş (Notified Body) tarafından incelenmesi ve gerekli testlerin yapılarak bu kuruluş tarafından onaylanması gerekir. Bir üretici kendi ülkesi ya da başka bir üye ülkedeki resmi tanınırlılığı olan herhangi bir Onaylanmış Kuruluşu seçebilir. AB ülkelerinde CE İşareti bulunmayan riskli bir ürünü, bir üye ülke üreticisi kendi ülkesinde kullanamaz. Bunun güvencesi, üye ülkenin ilgili Bakanlığının kontrolündedir. Onaylanmış Kuruluşların yasal olarak yetkilendirilmiş olması (akredite edilmesi) gerekir. Bu kuruluşlar belirli uygunluk incelemelerinde uzmanlaşmış ve sadece o konularda inceleme yapabilme yetkisine sahiptirler. Taşeron kullanabilirler ve uygunluk değerlendirme işlemlerini " Modüler Yaklaşım Sistemi"ne göre yaparlar. Tarafsız olmak zorundadırlar. Türkiye'de henüz Onaylanmış Kuruluş yoktur. Üreticiler riskli ürünler için bu işlemleri AB'deki Onaylanmış Kuruluşlara yaptırmak zorundadırlar.
Bilindiği gibi 2002 yılında PİYASAYA SÜRÜLECEK HER ELEKTRİKLİ ÜRÜNÜN CE işareti ile işaretlenmesi zorunluluğu getirilmiştir. İlgili yasaya göre tasarımı ve üretimi tamamlanan her elektrikli ürün için , gerekli test raporlarını içeren bir TEKNİK DOSYA nın hazırlanarak ON yıl RESMİ denetime hazır tutulması beklenmektedir. Henüz bu resmi denetim etkinlik kazanmamıştır. Ancak AB uyum çalışmaları sırasında gündeme gelecek konuların ilk sıralarında TEKNİK uyum çalışmaları kesinlikle yer alacaktır. Ancak sorunu yalnız yasal açıdan ele almamak gerek. Konunun bir de üreticileri doğrudan ilgilendiren EKONOMİK boyutu vardır. Üretici ürününü MÜŞTERİSİNE beğendirip satmak ve bir gelir elde etmek durumundadır. İşte bu noktada AB, müşteri beğenisine sunulacak ürünlerin; kullanıcı SAĞLIĞI, GÜVENLİĞİ ve ÇEVRENİN KORUNMASINA uygun olmasını öngörmektedir. Yani CAN ve MAL güvenliği olmayan ürünlere yer verilmemektedir. Yani açık bırakıldığı zaman yangına yol açan TOST makinasına, belirli bir eğilimde devrilen ve kazaya yol açan ÜTÜ ye veya çalıştığı an başka cihazları olumsuz etkileyen elektronik cihazlara engel olmaktadır. O halde üretici satmış olduğu ürün nedeniyle ilerde beklenmedik yükümlülük ile karşılaşmamak için işin başında gerekli önlemleri almak durumundadır. Bu bir anlamda geleceğin sigortalanması ve güvence altına alınması demektir. Bu safhada yapılacak çalışmalar ne kadar ayrıntılı ve titiz yapılırsa gelecek o kadar güvence altına alınmış olur. Bu çalışmalardan sonra satılan ürün eksiksiz tanımlanır ve hangi koşullarda kullanılması gerektiği en ince ayrıntısına kadar anlatılır, hala eksik kalan kısımlar için gerekli uyarılar yapılırsa gelecek için endişe kalmaz. Avrupa Birliği CE kapsamına giren ürünleri özellikleri ve kullanım amaçları açısından 23 grupta toplamıştır. Her grubun özellikleri gereği uyulması gereken TEMEL İSTEKLER ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir. Ürünler bir veya birden fazla yönetmelik kapsamına girebilir. Örneğin; basit bir ütü yalnız LVD yönetmeliği kapsamına girerken, elektronik kontrollu bir ütü hem LVD hem EMC yönetmeliği kapsamına girer. CE işaretleme açısından her yönetmeliğe göre ayrı bir yöntem izlenmesi söz konusudur. LVD ve EMC yönetmeliklerinde Onaylanmış kuruluş zorunluluğu yok iken gaz yakan elektrkli cihazlarda, Elektrikli tıbbi cihazlarda Onaylanmış kuruluştan yararlanmak zorunluluğu vardır. ESİM Test Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş Elektrikli ev ve mutfak cihazları ve aydınlatma cihazlarının LVD testleri ve tüm Elektronik cihazların 1GHz e kadar EMC testlerini yapmaktadır. LVD kapsamında; Nem testi, Yüksek gerilim, Kaçak akım ve topraklama testi, Plastik parçaların yanma testi, Isınma testi, Yükleme testi, Mekanik dayanıklılık ve denge testi, Yapısal kontrol ( çapaklı üretim, kötü kablo bağlantısı , ergonamik yapı gibi) testi Katı maddeler( toz gibi) ve su sızdırmazlık testleri gerçekleştirilmektedir. EMC Elektromanyetik uyumluluk yönetmeliği elektronik cihazların Elektriksel ve manyetik ortamlarda sağlıklı çalışabilmesi (bağışıklık) ve diğer elektrikli veya elektronik cihazları olumsuz etkileyip etkilemediği ile ilgilenir. Bunun tespiti için; Conducted Emission, Radiated Emission, Distorbance Power, Click , Harmonics, Flicker, Magnetic emission ve Insertion loss gibi yayınım testleri, Radiated Immunity, Electrostatic Discharge, Electrical Fast Transient, Surge, Dips and Iterruptions, Magnetic immunity, Conducted immunity ve İnterharmonics immunity gibi bağışıklık testlerinin uygulanması gerekir. Bu iki yönetmelik kapsamına giren ürünler için üreticiler kendi olanakları çerçevesinde bu testleri uygulayıp raporlayabilirler veya başka labaratuarlarda yaptırabilirler. Makine üretimi konusunda önemli gelişmeler oluyor. Çeşitli tip makinalar da ciddi ihracat potansiyeli oluşmaktadır. Her yeni tip makinada daha yeni elektronik devre içermektedir. Boyutları itibariyle labaratuar koşullarında test edilemiyen büyük makinalar için üretim veya kullanım yerlerinde LVD ve EMC testi gerçekleştirmektedir... Sonuç olarak üreticilerin kendi geleceklerini güvence altına almaları için CE-İŞARETLEME konusunda duyarlı olmaları hayati bir husustur.
CE İşareti çalışmaları, firma dışından yetkililer tarafından yapılıyorsa, testler ve hizmet bedelleri söz konusudur. Kendisi çalışmaları yürütüyorsa, harcayacağı işgücü, olası yeni tasarımın getireceği maliyetler düşünülebilir. Maliyetlerde, ürünün kompleks olma özelliği, risk derecesi ve hali hazırda istenen koşullara ne derece uyduğu belirleyicidir. Standart uygulaması olan firmaların, CE İşareti için istenen koşulları çok kısa sürede tamamlaması mümkündür. Riskli ürünlerde Onaylanmış Kuruluştan Uygunluk Beyanı onayı almak isteyen üreticiler, Onaylanmış Kuruluşlara da hizmet bedeli ödemek zorundadır.
EMU'nun önemini anlamak için günlük hayattaki istenmeyen elektromanyetik etkileri ele alarak başlamak daha iyi olacaktır.Hemen hemen kullandığımız bütün cihazlar ya tamamen elektronik ya da bir elektronik devreyle kontrol edilen mekanik bir sistemdir.Elektronik sistemlerin ilerlemesi daha fazla kolaylıklar getiriyor.Bu yüzden onlar geliştikçe bizler çok daha fazla elektronik cihazlara güveniyoruz ve yaşamımızı onların idaresine bırakıyoruz.Bu noktada aniden EMU çıkıyor.Çünkü herhangi bir elektronik cihazın fonksiyonları hiçbir fiziksel temas olmadan elektromanyetik etkilerle geçici veya kalıcı olarak değiştirilebilir veya durdurulabilir. Biz önemli bir cihazı herhangi bir fiziksel hasara veya iklim şartlarına karşı koruyabiliriz. Fakat bir elektromanyetik etkiye karşı uygun koruma bu kadar kolay değil.Örneğin bir arabada yolculuk boyunca bazı kritik kararları veren birçok mikroişlemci bulunmaktadır.Veya bir uçağın yön bulma sistemini düşünün.Bir yanlış bilgi ölümcül sonuçlar doğurabilir.Bu elektronik sistemleri kullanıyorken daima bir takım parazitik elektromanyetik etkileri hesap etmek zorundasınız.Elektronik sisteminizin bu istenmeyen etkilere karşı koymak için yeteri kadar güçlü ve zeki olması gereklidir. Elektromanyetik etki nedir? ‘elektromanyetik' sözcüğü ne demektir? Elektromanyetik sözcüğü ‘elektrik' ve ‘manyetik' kelimelerinin birleşimidir.Bir elektromanyetik dalga iki bileşenden oluşmaktadır: elektrik alan ve manyetik alan. elektrik alan gerilim farkıyla; manyetik alan ise akımla ilgilidir.Elektromanyetik dalgaların bazı bilinen örnekleri ışık,radarlar,radyo dalgaları,televizyon ve GSM haberleşmesidir.Bunlar özel amaçlar için üretilen elektromanyetik dalgalardır. Bununla birlikte neredeyse tüm elektrik ve elektronik cihazlar bir takım istenmeyen elektromanyetik dalgalar üretirler. Özellikle kontaktör veya röle gibi bir anahtarlama cihazı, elektrik güç kabloları veya elektronik anahtarlama devreleri gibi bazı sistemler belirgin örnekleridir. Örneğin;bir invertör asansör motorunu sürerken elektrik enerjisini inverterden motora transfer etmek için kullanılan kablolar enerjinin bir kısmını havaya yayar.Bu etraftaki herhangi bir elektronik devreyi etkileyebilir.Bir elektromanyetik dalga bir kaynaktan yayılır ve enerjisinin bir kısmını kaynak gücüne ve hedef nesnenin uzaklığına bağlı olarak etkisi altındaki nesneye nakleder. İstenmeyen bir elektromanyetik dalgadan gelen enerji herhangi bir elektronik devre üzerinde bazı gerilim ve akımları oluşturabilir (havadan cep telefonuna gelen sinyal gibi) .Elektromanyetik parazitler havadan veya cihazlara bağlı güç hatlarından yayılabilir.Bu parazit akım ve gerilimler yeterince yüksekse elektronik sistem bazı işlevlerinde başarısız olabilir. Bazı sıkıntılara neden olabilir:Çalışan bir saç kurutma makinesi televizyon üzerinde görülebilir bazı parazitler oluşturabilir veya bir cep telefonu bazı görsel veya duyulabilir parazitlere neden olabilir. Bazı tehlikeli durumlara neden olabilir:Elektrik güç hatlarındaki ani yük değişimleri bilgisayar sistemlerinin başarısızlığına neden olabilir. Bir takım facialara neden olabilir: Bir radyo vericisinin çıkış gücü arttığında verici yakınında uçan bir Tornado uçağı düştü. Bu parazitli elektromanyetik dalgalar nereden geliyor? Bunun iki temel kaynağı var: Doğal kaynaklar :Güneş,kozmik kaynaklar,yıldırım vs. İnsan temelli kaynaklar: Bütün vericiler, güç hatları, bilgisayarlar, ateşleme cihazları, kaynak yapma vs.. Elektromanyetik dalgaların etkilerine karşı korumanın gerekliliği radyo vericileri ve radarlarla ortaya çıktı.Zamanla elektronik cihazların kullanımı çok arttı ve buna bağlı olarak elektromanyetik kirlilikte arttı.Yani elektromanyetik parazit kaynakları arttı. Bu yüzden de elektronik cihazları çok kullandığımızdan hayatımız bu parazitlerle etkileniyor çünkü bizi etkileyebilecek çok fazla cihaza sahibiz. Elektronik cihazları terk edemeyeceğimizden, kötü sonuçlardan sakınmak için elektronik cihazların üretiminde bazı standartlara uymamız gerekir.Bu standartlar EMU'nun (Elektromanyetik Uyumluluk) temelini oluşturur. Elektromanyetik uyumluluk üç kısımda özetlenebilir: Bir elektronik cihaz başka bir elektronik cihazı onun fonksiyonlarını değiştirecek derecede etkilememelidir. Bir elektronik cihaz,çevredeki elektromanyetik parazitlerden etkilenmeyecek şekilde dizayn edilmiş bir yerde bütün fonksiyonlarıyla çalışmaya uygun olmalı. Buna elektromanyetik bağışıklık denmektedir. Bir elektronik cihazın herhangi bir parçası bazı işlemleri gerçekleştiremeyecek derecede diğer bir parçasını etkilememelidir. EMU testi özel laboratuarlarda uygulamalı olarak yapılır.Elbette radyasyon ve bağışıklık için izin verilen değerler her elektronik cihaz için farklıdır. Örneğin;bir uçak kumanda sisteminin bir elektronik parçası için izin verilen değerler bir çamaşır makinesininkinden çok daha hassastır.Konumuza geri dönersek,bir asansör kumanda sistemi aşağıdaki EMU koşullarını yerine getirmelidir diyebiliriz: Hava ve güç hatlarına verilen radyasyon binadaki hiçbir elektronik cihazın çalışmasını bozmayacak şekilde izin verilen limitlerin altında olmalı. Asansör kumanda sistemi binada,EMU standartlarına uygun herhangi bir cihazdan etkilenmeden makine odasında gereği gibi çalışmalıdır. Asansör kumanda sisteminin parçaları birbirini etkilememesi EMU konusunda verilebilecek örneklerden biridir.
Ürün kullanımında oluşacak herhangi bir kaza v.b. olayında, AB ülkelerinden biri ürünün gereklere uymadığını iddia ederse, üretici CE İşaretini iliştirebilmek için gerekli tüm önlemleri aldığını ve ürün için yanlış kullanım olduğunu ispatlamak durumundadır. Üretici, bu nedenle, ürün sorumluluğunun sadece kendisinde olduğunu göz önüne alarak, ürünle ilgili tüm bilgilerin bulunduğu "Teknik Dosya" yı eksiksiz ve yanlışsız hazırlamak ve üretildiği tarihten itibaren 10 yıl süre ile saklamakla yükümlüdür.
Üretici beyanının yeterli olmadığı yüksek riskli ürün gruplarında, uygunluk prosedürlerinin tanımlandığı "Modüler Yaklaşım Sistemi" oluşturulmuştur. A'dan H'a kadar çeşitli risk gruplarında 8 modülün yer aldığı bu sistemde üreticiye hangi yolu izlemesi gerektiği, hangi kuruluşların devreye gireceği tanımlanmıştır. Her direktif için değişik modüller geçerlidir. (ÖR: Makine Emniyet Direktifi için A ve B modülleri, EMC ve Oyuncaklar için A, B, C modülleri gibi). Direktiflerde riskli ürünler ayrıca sınıflandırılmıştır. (ÖR: Makine Emniyet Direktifi Ek 4, Yüksek Riskli Ürünleri içerir). Ürünlerin içerdikleri tehlike derecelerine göre, tasarım ve üretim aşamalarına ilişkin uygunluk incelemesi işlemleri bu modüllerde gösterilmiştir.